Oysa ne zamandır ...


İyi geceler ...

Oysa bizler konuşma sonlarına iliştiriyoruz genelde bu dileği ...
Eğer unutuyorsam gecelerin anlamını , ne farkeder sonu veya başı ...
Ne kadarda tatlı , iyi bir gece ..

Oysa ben 04:47 de...
448 numaralı bir yerde ...
Saatlerdir içinde dolandığım bu tek kişilik yatağın içinden çıkıp , yüzümü yıkamaya gitmiştim sadece.. Musluğun sıçrattığı serinlik yüzüme çarptıkça , gözlerim gözlerime daha keskin bakar olmuştu.. Bir hataydı aynalarda yüzleşmek geceyarısı .. Yüzümü görmemeliydim o halde . Ağzımdaki acı tadı hissetmemeli , tükürmemeliydim ..

Anlamıştım ..

Belkide bana ve bana bir kahve yapıp kendimi oturmaya çağırabilirdim 23metrekare olduğunu düşündüğüm odada , yada kendimi bir kahvaltıya davet edebilirdim oturup konuşmaya .. Karşılıklı çay içip gazetelerin köşe yazarlarını okuyabilirdik birlikte .. Kapağını açmaya cesaret edemediğim kitabı alırdım yanıma belkide .. 1ay oluyor sanırım ben kitabı alalı .. Ama ben , gözlerimi gözlerime dikmiş , bir aynada bakıyordum kendime .. Yüzüme soğuk ve tatsız suyu çarpmak için eğilirken bir şarkı söylüyordum farketmeden .. Ne olduğu önemli değil ...

Birden hatırladım ..
Güvenmek zorunda olduğumu , en önemlisi , inanmak zorunda olduğumu .. Mecbur kalıyorsam eğer , mecburiyetlerimle yaşamayı sindirmeyi ..Yatağın içinde dönüp dururken aklımdan çıkan bu korku cümlelerimi .. Bu yüke değermi ? Ve yıllar gerçekten azınsanmayacak kadar az mı önümdeki ? Yoksa avutuyorum oyunlarının bir rolümü oynadığım

Soru ve ikilemleri bir kenara bırakalım ..
Ben en azılı düşmanıma en önemli değerlerimi emanet etmiştim yine ..
Ardımda baktığımda yüzleri göremeyeğim bir yerde , sadece okuyup duyabileceğim yansımalarla başbaşaydım yine . Sadece istenildiği kadarını bilme şansım vardı , ve verilenler kayıtsız şartsız doğru olmak zorundaydı . Varsa eğer perdenin arkası , asla bilemeyecektim , çabalasam dahi taşları ne kadar oynatabilirdim ?

Aslında kafamda yarattığım bir dünya var , evet ...
Ve ''tk342'' ye kadar gördüklerim ve hissettiklerimden ibaret ..
Oysa bu gece , ve birçok gece , sadece hislerimdi yanımda olacak olan , sadece hissettiğim kadarına indirgeniyordu küçük dünyam.. Küçüktü zaten , artık dahada küçülüyordu .. Ve yanılma payı , her salise artıyordu sessiz çığlıklarıyla ..

Uykularımı kaçıran belkide bu çığlıklardı ..
Öyle ya hafiftir uykularım , uyurken bile aktifti duygularım ..
Kopmuyordu uyanık kalan hayattan bir yanım ..

Gözlerimi gözlerime dikmiş bakıyorken , boşluğu gördüm ..
Yüzümdeki sert ifade , aslında hiçbirşey ifade etmiyordu birbirine bakan bu gözlere ..
Tek gördüğüm,o boşluğun içindeki kaçıştı , kendime itiraf edemediğim bir gerçekti , bildiğim ve bilmediğimi sandığın gerçeklerdi ... Beklediğim neydi ? Buna değermiydi ? Körükörüne kendimi bir koliye koyup , kutunun sağını solunu bantlayarak içimdekini muhafaza edebilirmiydim ? Ruh kutudan uçup gitmezmiydi ?

Bak çocuk ..
Etrafına bak ..
Neden uyumadığına bak ..

Uyumuyorsun , çünkü zamanın ilerlemesinden korkuyorsun ...
8 saatin bir anda havaya uçması sana acı veriyor , açamıyorsun 1aydır çekmecende duran kitabın kapağını .. Seni meşgul etmesini , ve sen onla ilgilenirken zamanın sen farketmeden kayıp gidişini görmek istemiyorsun .. İnsanların değişeceğini , zamanın insanları değiştireceğini biliyor ve değişmelerinden korkuyorsun ..

Oysa biliyorsun , bu arkadaş ilerliyor ...
Sen o kitabı okumasanda , pencereni açmasanda ...
Vizyondaki filmlere küsmüş , uykulara düşman olsanda ..
Umrunda değilsin ..
Değilsin ..!

Sana ne diyeceğim ..
Yazmayı bu gecelik bırak artık..
Hem farkındamısın ?!?!

-Neyin ?

Ne zamandır müzik dinlemediğinin !


bda*



~ 12 Ekim 2008 Pazar

Acı artık gözlerime ...


Uzanıyorum...
Ve ellerim üşüyor bu gece...
Parmaklarımda bir sızı , dinmiyor...
Sar , sarmala isteğin kadar örtülere ellerimi...
Üşüyor..

Düşünüyorum...
Karanlığa açılan bir ışık...
Kördüğümlere doladığım bu ip...
Buzların parlak kuyusu derinlerimde...
Eriyor..

Ve ben bakıyorum...
Yere yansıyan parçalarıma...
Bin parça bedenim bir sergide...
Kırılmış ayna...
Kanıyor..

Gecenin lambası...
Safra gibi yaklaşıyor üzerime...
İsli yüzümü aydınlatan bu sancı...
Ve acı artık gözlerimde...
Yeniliyorum..

Susuyor ölesiye...
Kuruyor dudaklarım...
Sessizlik eğer sesimse benim ...
Ensemdeki çığlık kimin ?
Görüyorum ..

Bak artık gözlerime...
Acı artık gözlerimde...

Acı artık gözlerime..
Acı artık gözlerime..


Batuhan Doğu Alkaya
02:52

~ 3 Ekim 2008 Cuma

* * *

Bu blog BloggerV.com üyesidir.